Dünyadan Haberler - Sayfa 3 - Deren Gümrük Müşavirliği

AB'den "Gazze'deki mağdurların çoğunu çocuklar oluşturuyor" açıklaması

Ürdün Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, üniversite tarafından Borrell'e uluslararası siyasetteki rolü nedeniyle fahri doktora unvanı verildi.

Üniversitedeki törende konuşan Borrell, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına işaret ederek, "bunu çocuklara ve onların geleceklerine açılmış bir savaş" olarak nitelendirdi.

"Gazze başta olmak üzere Filistin'deki durum, mağdurların çoğunluğunu çocukların oluşturduğu trajediyi gösteriyor." ifadesini kullanan Borrell, uluslararası insan haklarının apaçık ihlal edilerek her gün onlarca çocuğun öldürüldüğünü hatırlattı.

Borrell, barışın sağlanması için yasa dışı işgallere, katliamlara ve masum insanlara uygulanan açlık politikasına son verilmesi gerektiğini belirterek, bu bağlamda kapsamlı ve tarafsız bir soruşturmanın da son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Josep Borrell ayrıca giderek kutuplaşan dünyada ayrılıkçılıkla mücadele edilmesi ve anlayış köprülerinin kurulması çağrısında bulundu.

Hamas: Gazze'nin yönetimi için komite kurulmasını, "tamamen yerel olması şartıyla" kabul ediyoruz

Hamas'a yakınlığıyla bilinen El-Aksa televizyonuna konuşan Hayye, Gazze'de ateşkes görüşmeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

"Masaya Gazze'nin yönetimi için bir komite kurulması yönünde bir fikir konuldu. Bu, Mısırlı kardeşlerimizin sunduğu bir öneri. Biz buna sorumlu bir yaklaşımla ve olumlu bir şekilde yanıt verdik." diyen Hayye, "Komitenin Gazze'yi tamamen yerel bir şekilde yönetmesi ve oradaki günlük hayata dair her şeyi denetlemesi şartıyla bu öneriyi kabul ediyoruz." ifadesini kullandı.

Hayye, Hamas ve İsrail arasında dolaylı olarak yürütülen ateşkes ve esir takası müzakerelerine ilişkin de "İsrail soykırımı durmadan esir takası olmayacak. Nitekim bu birbirine bağlı bir denklem. Biz tüm açıklıkla şunu söylüyoruz. Bu saldırganlığın durmasını istiyoruz. Herhangi bir esir takası olması için önce bu saldırılar durmalı." dedi.

"Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkes müzakerelerinde ilerlemeyi engelliyor"

Ateşkes anlaşmasına hazır olduklarını ancak İsrail'in de bu konuda gerçekten istekli olması gerektiğini belirten Hayye, "Ateşkes müzakerelerini harekete geçirmek için arabulucu ülkelerle temaslarımız sürüyor. Ancak Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkes müzakerelerinde ilerlemeyi engelliyor." diye konuştu.

Hamas ve Fetih hareketleri, bu ayın başında Gazze'nin yönetimi için bir komite kurulması ve ateşkes görüşmeleri çerçevesinde Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya gelmişti.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde süren saldırılarının durdurulması için taraflar arasında uzun süredir dolaylı müzakereler yürütülüyor.

Katar, ABD ve Mısır'la İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşmalarına arabuluculuk ediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda, siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor.

İsrail'in anlaşma taslağına eklediği maddelerin özellikle Mısır-Gazze sınır hattı Philadelphi Koridoru'nda kontrolünü sürdürme ısrarının müzakereleri zora soktuğu vurgulanıyor.

AB: Gazze'deki mağdurların çoğunu çocuklar oluşturuyor

Ürdün Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, üniversite tarafından Borrell'e uluslararası siyasetteki rolü nedeniyle fahri doktora unvanı verildi.

Üniversitedeki törende konuşan Borrell, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına işaret ederek, "bunu çocuklara ve onların geleceklerine açılmış bir savaş" olarak nitelendirdi.

"Gazze başta olmak üzere Filistin'deki durum, mağdurların çoğunluğunu çocukların oluşturduğu trajediyi gösteriyor" ifadesini kullanan Borrell, uluslararası insan haklarının apaçık ihlal edilerek her gün onlarca çocuğun öldürüldüğünü hatırlattı.

Borrell, barışın sağlanması için yasa dışı işgallere, katliamlara ve masum insanlara uygulanan açlık politikasına son verilmesi gerektiğini belirterek, bu bağlamda kapsamlı ve tarafsız bir soruşturmanın da son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Josep Borrell ayrıca giderek kutuplaşan dünyada ayrılıkçılıkla mücadele edilmesi ve anlayış köprülerinin kurulması çağrısında bulundu.

Katil İsrail, Gazze'de saldırılarını sürdürüyor: 18 ölü

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bir binayı bombaladı. İsrail ordusunun hedef aldığı El-Aruki ailesine ait 6 katlı bina yıkıldı.

Saldırıda 12 kişi hayatını kaybetti. Yaşamını yitirenlerin naaşları ile yaralananlar kentteki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne nakledildi.

Görgü tanıkları da bombardımanda çok sayıda kişinin yaralandığını ve yıkılan binanın enkazı altında kurtarılmayı bekleyen çok sayıda kişinin olduğunu aktardı.

{ilgili-haber-888996}

Sığınmacıların kaldığı çadırı bombaladılar

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Han Yunus'un batısındaki El-Mevasi bölgesinde sığınmacıların barındığı bir çadırı bombaladı.

El-Mehmum ailesinin sığındığı çadırı hedef alan saldırıda 6 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in söz konusu tarihten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 43 bin 972 Filistinli öldü, 104 bin 8 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 377’si karadan işgal sürecinde olmak üzere 800 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk 794 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazzeli çocuklardan dünyaya "Dünya Çocuk Hakları Günü" mesajı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun "Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"yi imzaladığı 20 Kasım 1989'dan bu yana her yıl 20 Kasım "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlanıyor.

Gazzeli çocuklar, İsrail Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana su, yiyecek, ilaç kıtlığı, eğitim ve uygun sağlık hizmetlerinin eksikliği nedeniyle, yaşamın en temel gereksinimlerinden yoksun bir şekilde çadırlarda zorlu koşullar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Filistin hükümetinin raporlarına göre, Tel Aviv'in Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü soykırımın kurbanlarının yüzde 70'ini çocuklar ve kadınlar oluşturuyor.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı okullardan birinde yaşayan 11 yaşındaki Sinin el-Mısri, "7 Ekim'den bu yana gökyüzü İsrail füzeleri tarafından aydınlatılıyor." dedi.

"Ey dünya, neden her saat ve her gün adaletsizlik var?"

Mısri, "Ey dünya, yaşımdan önce büyümüş küçük bir kızım ve etrafımda gördüklerime dayanamıyorum. Ey dünya, neden her saat ve her gün adaletsizlik var?" diye konuştu.

Filistinli 7 yaşındaki Selsebil Ebu Anza da İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarının bittiği ve oyuncaklarıyla oynamaya geri dönebileceği günlerin gelmesini dilediğini söyledi.

Ebu Anza, "Dünya Çocuk Hakları Günü'nde özgür yaşamak istiyorum. Babam işgalci İsrail'in zindanlarında tutuklu ve ben de her çocuk gibi babamı kucaklamak, görmek istiyorum, onun kucağında olmaya hakkım var." ifadelerini kullandı.

Filistinli küçük kız, "İsrail saldırıları karşısında bize destek olacak kimse yok. Çadırda oturuyoruz ve başka yer bulamıyoruz." diye konuştu.

"Babam şehit oldu, füzelerin sesinden korkunca saklanacak sıcak bir kucak bulamıyorum"

Henüz 6 yaşında olan Filistinli Esma ise, büyüyünce doktor olmayı istediğini söyledi.

Esma, "Babam şehit oldu, füzelerin sesinden korkuyorum ama sesleri duyduğumda saklanacak sıcak bir kucak bulamıyorum." dedi.

İsrail saldırılarının sona ermesini istediğini ve dünyadaki diğer çocuklar gibi güvenlik içinde yaşamak istediğini söyleyen Esma, "Bizim dışımızda tüm çocuklar anne babalarıyla oynuyor. Biz ise İsrail saldırıları altında yaşıyoruz." sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.

Filistinli 7 yaşındaki kız çocuğu Dima Dayfullah da İsrail'in Gazze'ye saldırılarına son verilmesini ve dünyanın geri kalan çocukları gibi onurlu bir şekilde yaşamayı istediğini söyledi.

İsrail'in Gazze'deki çocukları aç bıraktığını söyleyen Dima, "Çocuk Bayramı'nda biz de dünyadaki diğer çocuklar gibi oynayarak, güzel yemekler yiyerek yaşamayı istiyoruz. Ben de dünyadaki tüm çocuklar gibi yemek yemeyi diliyorum." dedi.

Filistinli küçük kız, "Savaşta akrabalarım, arkadaşlarım şehit oldu. Umarım savaş biter ve ben de okuluma dönebilirim." diye konuştu.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 17 bin 492 çocuk hayata veda etti

Gazze hükümetinin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında 17 bin 492 Filistinli çocuğun hayatını kaybettiği belirtildi.

İsrail'in bir yıldan uzun süredir devam eden saldırılarında Gazze'de 35 bin 60 çocuk ebeveynlerinden birini ya da ikisini kaybetti.

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Dünya Çocuk Hakları Günü dolasıyla sosyal medya hesabından Filistinli çocukların durumuna ilişkin, işgal altındaki Batı Şeria'da çocukların korku ve endişe içinde yaşadığını, 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da İsrail güçlerinin saldırılarında 170'ten fazla çocuğun hayatını kaybettiğini belirtti.

İsrail'in saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nin çocuklar için mezarlığa dönüştüğünü belirten Lazzarini, "Gazze çocuklar için mezarlığa dönüştü. Öldürüldüler, yaralandılar, zorla yerlerinden oldular, güvenlikten, öğrenimden ve oyun oynamaktan mahrumlar. Çocuklukları çalındı ve bir öğrenim yılını daha kaybederek kayıp bir nesil olma yolunda ilerliyorlar." ifadelerini kullandı.

BM: Lübnan'da iki aydan kısa bir sürede 190 sağlık çalışanı öldürüldü

Dujarric, günlük basın toplantısında, gazetecilerin Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili sorularını cevaplandırdı.

İsrail'in saldırılarının devam ettiği Lübnan'daki insani durumla ilgili BM yetkililerinin endişelerini dile getiren Dujarric, ülkedeki sağlık sektörünün bu saldırılardan "ağır şekilde etkilendiğini" söyledi.

Dujarric, "İki aydan kısa bir sürede 190 sağlık çalışanı öldürüldü. Yaklaşık 50 önemli sağlık merkezi ve 8 hastane de kapatılmak zorunda kalındı." ifadelerini kullandı.

Taraflara, uluslararası insancıl hukuka saygı duyulması gerektiğini hatırlatan Dujarric, "Tıbbi personele ve sağlık tesislerine saygı gösterilmesini ve bunların korunması gerektiğini hatırlatıyoruz." dedi.

Aynı sürede, İsrail'in saldırıları sonucu Lübnan'daki sivil kayıplara da değinen Dujarric, "bu kısa sürede" yaklaşık 3 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve 770 binden fazla kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Dujarric ayrıca, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) raporlarını kaynak göstererek, yine aynı sürede İsrail'in saldırıları sonucu, 200'den fazla çocuğun öldürüldüğünü, bunun da "her gün ortalama üç çocuğun hayatını kaybettiği" anlamına geldiğini vurguladı.

Katil İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 4'ü çocuk 21 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail ordusu Gazze'nin güneyindeki Refah kentinin doğusunda yer alan Cenine Mahallesini insansız hava aracıyla (İHA) hedef aldı.

Sivillerin bir arada bulunduğu alana düzenlenen saldırıda 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu Han Yunus kentinin batısında zorla yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları bombaladı; saldırıda 4'ü çocuk 8 Filistinli hayatını kaybetti.

Soykırımcı İsrail ordusu, Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda ise zorla yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Halid bin Velid Okulunu bombalandı. Saldırıda 6 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail'in Gazze kentinde sivillerin bulunduğu bir evi bombalaması sonucu 4 Filistinli hayatını kaybetti, yaralananlar oldu.

İsrail ordusunun Gazze kentindeki Sevra caddesinde sivilleri hedef alan saldırısında ise bir Filistinli yaşamını yitirdi.

BMGK üyeleri, ABD'nin Gazze'de ateşkes isteyen karar tasarısını veto etmesine tepki gösterdi

BMGK'de ABD'nin Gazze tasarısını veto etmesinin ardından üye ülkeler açıklamalarda bulundu.

Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, bugünün oylama sonucundan büyük hayal kırıklığı duyduğunu dile getirdi.

BMGK'nin seçilmiş 10 üyesinin (E10) büyük samimiyet ve yapıcılıkla karar tasarısını hazırladığını söyleyen Fu, "ABD'nin vetosu Gazze halkının yaşamaya ilişkin ümitlerine darbe vurarak, onları daha fazla karanlığa ve ümitsizliğe itmiştir." dedi.

"Filistin halkının canının hiçbir kıymeti yok mu?"

Fu, her bir olayın tarihe not düşüleceğini ve tarih tarafından yargılanacağını belirterek, "İnsanlar sormadan edemiyor, Filistin halkının canının hiçbir kıymeti yok mu? 44 bin kişinin ölümü ABD'den hiç mi sempati toplamıyor? Uykularından uyanmaları için daha kaç kişinin ölmesi gerek?" sorularını yöneltti.

ABD'ye BMGK daimi üyeliğinin sorumluluklarını ciddiye alma çağrısında bulunan Fu, Washington'un sürekli veto kullanmasının BMGK ve uluslararası hukukun da otoritesini zedelediğini ifade etti.

"İsrail'e 'soykırıma devam et' mesajı verdi"

Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, bugünün mesajının "işgalci güç İsrail için çok açık olduğunu" belirterek, ABD vetosunun İsrail'e "Soykırımınıza devam edebilirsiniz, Filistin halkını toplu cezalandırmanız toplu bir şekilde cezasız kalacaktır." mesajını verdiğini dile getirdi.

ABD vetosunun Filistin halkına da çok net bir mesaj gönderdiğini söyleyen Bendjama, "Dünyadaki çoğunluk sizin kaderinizle dayanışma içindeyken, bazıları sizin acılarınızı umursamıyor." ifadesini kullandı.

"ABD, tüm sorumluluğu üstlenmiş olduğunu gösterdi"

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da ABD'nin, Filistinlilerin ve İsraillilerin hayatlarını kurtarmaya yönelik bir girişimi veto etmesinin şok edici ancak şaşırtıcı olmadığını söyledi.

Aylardır ABD'nin Gazze'deki durumun Konsey nezdinde ele alınmasına engel olduğunu belirten Nebenzia, "Bu süreçte ABD, çatışmanın bir tarafını destekleyerek, kendi siyasi hedeflerini Filistinlilerin hayatı pahasına ilerletmiştir." diye konuştu.

Nebenzia, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Gazze'de acil, koşulsuz ve sürdürülebilir bir ateşkesin yanı sıra tüm esirlerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını talep edebilirdik. ABD'nin, dünyanın en kötü insani krizinde hayat kurtarmaya yönelik bu tür taleplere alaycı bir şekilde engel olması akıl almaz bir durumdur. Bize ABD tarafından ikiyüzlülük dersleri verilmesine gerek yok. Çünkü ikiyüzlülük, onların her gün farklı çatışmalarda sergiledikleri, devlet egemenliğine saygı göstermeyip kendi kurallarını dayattıkları ve iç işlere müdahale ettikleri her olayda görülmektedir."

Nebenzia, ABD'li meslektaşlarına hitaben, "Bugün on binlerce masum sivilin ölümü, yerlerinden edilmesi, esirlerin çektiği acılar ve yasa dışı olarak alıkonulan Filistinlilerin durumu konusunda tam sorumluluğu üstlendiğinizi kesin olarak göstermiş oldunuz." dedi.

Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Nicolas de Riviere de bugünkü karar tasarısının kabul edilmemesinden derin üzüntü duyduklarını dile getirdi.

Gazze'deki durumun her gün kötüleştiğini söyleyen de Riviere, "Uluslararası hukuk ayaklar altına alınıyor ve bu durumda tek çözüm acil ve kalıcı ateşkes ile kıtlığın eşiğinde olan bölge için insani yardım sevkiyatının sağlanması." diye konuştu.

"İnsanlığın vicdanındaki lekeyi silmeye başlayabilirdik"

Guyana'nın BM Daimi Temsilcisi Carolyn Rodrigues-Birkett, ABD vetosundan derin üzüntü duyduğunu belirterek, karar tasarısının asıl amacının İsrail'in bir yılı aşkın süredir "Gazze'ye karşı yürüttüğü savaşta" en kritik olan bazı meseleleri ele almak olduğunu söyledi.

Filistin halkının yok edilmesinin kolektif insanlık vicdanı üzerinde büyük bir leke olduğunun dile getirildiğini anımsatan Rodrigues-Birkett, "Bugün Konsey, acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes talep ederek bu lekeyi silmeye başlama fırsatına sahipti ancak tüm çabalarımıza ve bu yönde neredeyse evrensel desteğe rağmen Konsey yine bir vetoyla engellendi." dedi.

Rodrigues-Birkett, "Sefaletin devamı Filistinlilerin kaderi olamaz ve olmamalıdır. Onların acıları sona ermeli. Bu Konseyin barış tohumlarını ektiğini görmeleri gerekiyor. BMGK'nin barışa bir şans verdiğini görmeleri gerekiyor. Bugün umut kırılmış olabilir ancak yok edilmemiştir." ifadesini kullandı.

"Konseyin uzlaşı sağlayamaması bizi üzdü"

İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da İngiltere'nin Gazze'deki acıları sonlandırmak ve esirlerin derhal serbest bırakılmasını sağlamak için karar tasarısını desteklediğini dile getirdi.

"Uluslararası insancıl hukuka tüm taraflarca saygı gösterilmelidir. Konseyin bu konuda bir uzlaşı sağlayamaması bizi üzmüştür." diyen Woodward, bu vizyonu desteklemeye devam edeceklerini söyledi.

Oturum sonrası basına ortak açıklamada bulunan E10 ülkelerinin temsilcileri ise büyük bir esneklikle hareket ettiklerini belirtti.

Karar tasarısının kabul edilmemesinden derin üzüntü duyduklarını vurgulayan E10 ülkeleri temsilcileri, çabalarını sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.

Soykırımcı İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 558'e yükseldi

Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında can kayıplarına ilişkin bilgi verildi.

İşgalci İsrail ordusunun dün Lübnan'ın birçok bölgesine düzenlediği saldırılarda 14 kişinin öldüğü, 87 kişinin yaralandığı kaydedildi.

Açıklamada, İsrail'in 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 902'si kadın ve çocuk, 214'ü sağlık çalışanı olmak üzere 3 bin 558'e, yaralı sayısının da 15 bin 123'e yükseldiği belirtildi.

Hizbullah ile 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül'de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yoğun hava saldırısı başlatmıştı.

İsrail ordusu, 30 Eylül'de de Lübnan'ın güneyinde "Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun" kara saldırılarına başladığını bildirmişti.

İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan'da 100 binlerce kişinin yerinden olduğu tahmin ediliyor.

Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut'a ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilen kişilerden 610 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıklamıştı.

İngiliz basını: Ukrayna ilk kez "Storm Shadow" füzelerini Rusya topraklarında kullandı

Ülke basınında yer alan haberlere göre, Rusya'nın Kursk bölgesine bağlı Marino köyü sakinleri, İngiliz-Fransız yapımı Storm Shadow füzesine ait parçalar buldu.

İngiltere ve Rusya'dan söz konusu füzelerin bölgede kullanılıp kullanılmadığına ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

"Storm Shadow" füzelerinin, 250 kilometrenin üzerinde menzile sahip olduğu biliniyor.

Rusya, Amerikan yapımı füzelerle saldırı düzenlediğini açıklamıştı

Söz konusu gelişme, ABD yönetiminin, Ukrayna'ya temin ettiği uzun menzilli Kara Taktik Füze Sistemleri (ATACMS) füzelerini sınırlı şekilde Rusya topraklarında kullanmasına izin verdiğine ilişkin haberlerin ardından geldi.

Amerikan Washington Post (WP) gazetesinin iki kıdemli ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD yönetiminin, Ukrayna'ya, temin ettiği uzun menzilli ATACMS füzelerini sınırlı şekilde Rusya topraklarında kullanma imkanı tanıyacak izni verdiği belirtilmişti.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın Rus toprağı Bryansk bölgesine Amerikan yapımı uzun menzilli ATACMS füzeleriyle saldırı düzenlediğini bildirmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması halinde buna nükleer silahla yanıt verilmesine olanak tanıyan doktrini 19 Kasım'da onaylamıştı.

İngiltere'de 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağı gündemde

Kyle, ITV News kanalına yaptığı açıklamada, internetin çocuklar açısından güvenli olması için ne gerekiyorsa yapacağını ifade etti.

Bunu sağlamak amacıyla 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağının da masadaki seçeneklerden biri olduğunu dile getiren Kyle, "Yapmam gerekmedikçe bir şeyleri doğrudan yasaklamak istemiyorum ancak her zaman insanların güvenliğini önceliyorum." dedi.

Kyle, gelecek yıl yürürlüğe girecek Çevrim İçi Güvenlik Yasası'nı uygulamakla yükümlü İletişim Ofisi'nin (Ofcom) teknoloji şirketlerine karşı daha keskin kararlar alması gerektiğini belirtti.

Sosyal medyanın 16 yaşından küçükler için kısıtlanmasının görüşüldüğü Avustralya'daki politikacılarla da temasta olduğunu söyleyen Kyle, "Çocukların çevrim içi ortamlardaki güvenliği hükümetimizin önceliğidir." diye konuştu.

Kyle, akıllı telefonların çocuklara etkisinin de bir araştırma projesiyle değerlendirileceğini ifade etti.

Bu arada, sosyal medyadaki akran zorbalığı nedeniyle hayatına son veren Molly Rose adlı çocuğun ailesi tarafından kurulan The Molly Rose Vakfı da yaptığı açıklamada Kyle'a destek verdi.

BMGK'da Gazze'de acil ateşkes tasarısı ABD tarafından 4. kez veto edildi

15 üyeli BMGK'da, 10 seçilmiş üye olan Cezayir, Ekvador, Guyana, Malta, Mozambik, Güney Kore, Sierra Leone, Slovenya ve İsviçre tarafından sunulan karar tasarısı oylamaya sunuldu.

ABD, karar tasarısını veto etti.

Diğer 14 üye, tasarı için "evet" oyu kullandı.

Oylama öncesinde konuşan Guyana'nın BM Daimi Temsilcisi Carolyn Rodrigues-Birkett, karar tasarısının BMGK üyeleri arasında haftalarca süren müzakereler sonucu ortaya çıktığına dikkati çekti.

Rodrigues-Birkett, karar tasarısının Gazze'deki korkunç insani durum nedeniyle hazırlandığını ifade etti.

ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood ise oylamanın ardından yaptığı açıklamada, karar tasarısı için yürütülen müzakereler boyunca koşulsuz ateşkes talebini esirler serbest bırakılmadan destekleyemeyeceklerini dile getirdiklerini kaydetti.

"Savaş, esirlerin serbest bırakılmasıyla kalıcı bir şekilde sonlanabilir." diyen Wood, aynı zamanda karar tasarısının Hamas'a çok tehlikeli bir mesaj gönderdiğini savundu.

Wood, karar tasarısının kabul edilmiş olması halinde Hamas'ın müzakere masasına oturması için "inisiyatifi" kalmayacağını kaydetti.

Hamas'ın şimdiye kadar birçok anlaşma önerisini reddettiğini iddia eden Wood, aynı zamanda karar tasarısında Hamas'ın 7 Ekim saldırısının kınanmamasını eleştirdi.

Karar tasarısı, ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve açlığın engellenmesini istiyordu

BMGK'nın uluslararası barış ve güvenliğin korunmasında birincil sorumluluğu olduğu hatırlatılan karar tasarısında, Gazze'de "Tüm tarafların acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkese uyması ve ayrıca tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması bir kez daha talep edilir." ifadeleri yer alıyordu.

Karar tasarısında, tarafların, gözaltında tuttukları kişilere ilişkin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları talep ediliyordu.

Gazze Şeridi'ndeki sivil nüfusun hayatta kalması için temel hizmetlere ve insani yardıma derhal erişim sağlanması istenilen karar tasarısında, "Filistinlilerin aç bırakılmasına yönelik her türlü girişim reddedilirken, insani yardımın Gazze Şeridi’ne tam, hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve özellikle kuşatma altındaki Gazze'nin kuzeyinde dahil tüm Filistinli sivillere, acil insani yardım ulaştırılması talep edilir." vurgusu yapılıyordu.

Karar tasarısında insani yardım ulaştırma sürecinin BM koordinasyonunda gerçekleştirilmesi gerektiğinin altı çizilirken, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Gazze'deki insani yardımların bel kemiği olduğuna dikkati çekiliyor, Ajans'ın Genel Kurul tarafından verilen yetkisini yerine getirebilmesi için tüm taraflardan gerekli desteği sağlamaları talep ediliyordu.

"Tüm taraflara sivillerin korunması, özellikle kadınlar ve çocuklar ile çatışma dışında kalan kişilerin korunması ve sivil alt yapının korunması dahil olmak üzere uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka tam uyma çağrısı yapılır." denilen karar tasarısında, aynı zamanda taraflara BMGK'nın 2735 (2024) sayılı kararının tüm hükümlerini tam, koşulsuz ve gecikmeksizin uygulamaları isteniliyordu.

Karar tasarısında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'ten karar tasarısının kabul edilmesi ve karara dönüştükten sonra uygulanmasının ardından yazılı değerlendirme ve rapor hazırlanması bekleniyordu.

ABD daha önce 3 Gazze tasarısını veto etti

ABD, daha önce de Gazze'de acil ateşkes talep edilen 3 BMGK karar tasarısını da veto etmişti.

Ekim 2023, Aralık 2023 ve Şubat 2024'te sunulan Gazze tasarılarını veto eden ABD, diğer karar tasarılarında ise "çekimser" oy kullanmıştı.

Dünya Çocuk Hakları Günü'nde İsrail'de 270 Filistinli çocuğun tutukluluğu devam ediyor

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, "20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü" münasebetiyle yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, "İşgalciler, çoğu Ofer ve Megiddo hapishanelerinde olmak üzere en az 270 Filistinli çocuğu tutuklamaya devam ediyor" ifadelerine yer verildi.

Bu rakama İsrail'in soykırım yaptığı Gazze Şeridi'nde alıkoyduğu çocukların dahil olmadığına işaret edilen açıklamada, "İşgalci İsrail, genel olarak Gazze'de alıkoyduğu Filistinlilere karşı zorla kaybettirme suçu işliyor" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Şiddetli kısıtlamalara rağmen bazı kurumların heyetleri, İsrail hapishanelerindeki Filistinli çocukları ziyaret etmeyi başardı. Heyetlerin görüşebildiği Filistinli çocuklar, maruz kaldıkları işkence ve vahşetin düzeyini yansıtan ifadeler verdi. Hapishane yönetiminin çocuk mahkumlara karşı benzeri görülmemiş dayak, işkence ve taciz içeren sistematik suçlar işlediği doğrulandı."

İsrail Meclisi (Knesset), 7 Kasım'da 14 yaşından küçük Filistinli çocuklara hapis cezası uygulanmasını mümkün kılan bir yasayı kabul etmişti.

Knesset'ten yapılan açıklamaya göre, yasa kapsamında, "5 yıl süreyle geçici bir düzenleme yapılacağı" ve "14 yaşın altındakilerin cinayet ve terör eylemi sayılan bir suç işlemesi durumunda, kapalı bir tesiste tutulabileceği, 14 yaşını doldurduktan sonra ise cezasını hapiste geçirmeye devam edeceği" belirtilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Dünya Çocuk Hakları Günü dolasıyla sosyal medya hesabından Filistinli çocukların durumuna ilişkin, işgal altındaki Batı Şeria'da çocukların korku ve endişe içinde yaşadığını, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçlerinin saldırılarında 170'ten fazla çocuğun hayatını kaybettiğini belirtmişti.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 43 bin 985 Filistinli öldü, 104 bin 92 kişi yaralandı.

Bu saldırılarda, Gazze'de 35 binden fazla çocuk da ebeveynini veya anne-babasından en az birini kaybetti.

İtalya'da sağlık çalışanları 24 saatlik greve gitti

Ulusal basındaki haberlere göre, sendika ve meslek odalarının çağrısıyla doktorlar ve hemşireler, hükümeti 2025 bütçesinde sağlığa az kaynak ayırdığı gerekçesiyle protesto etmek ve hastanelerde sağlık çalışanlarının güvenliğinin yetersiz olmasına tepki göstermek için bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.

Sendikalar, ülke genelinde greve katılım oranının yüzde 85 civarında olduğunu belirtti.

Grevde acil durumdaki hastalar için hizmetler garanti edilirken, durumu acil olmayan 15 binin üzerinde operasyon ile 100 bin muayenenin ertelenme riski olduğu kaydedildi.

Grev nedeniyle 500'ü aşkın sağlık çalışanı da başkent Roma'nın Apostoli Meydanı'nda miting düzenledi.

Hastanelerde sağlık personeline daha fazla saygı gösterilmesini talep eden gruptakiler, İtalyanca "saygı" yazılı dövizler taşıdı. Katılımcılar, kaynak yetersizliğine de tepki gösterdi.

Sağlık sektörü temsilcilerinden ve muhalefetten hükümete yöneltilen 2025 bütçesinde sağlığa az kaynak ayrıldığı eleştirilerine karşı çıkan Başbakan Giorgia Meloni, hükümetinin ulusal sağlık hizmetlerine benzeri görülmemiş bir kaynak ayırdığını savunuyor.

UNRWA Komiseri Lazzarini, Gazze'nin çocuklar için mezarlığa dönüştüğünü söyledi

Lazzarini, Dünya Çocuk Hakları Günü dolasıyla sosyal medya hesabından Filistinli çocukların durumuna ilişkin paylaşımda bulundu.

Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne işaret eden Lazzarini, uluslararası toplumun bu adımla çocukların haklarına saygı gösterme ve onları destekleme taahhüdünde bulunduğunu hatırlattı.

Lazzarini, bu sözleşmeye rağmen Filistinli çocukların haklarının her gün ihlal edildiğini kaydetti.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırdığı Gazze'deki çocukların durumuna dair Lazzarini, şu ifadeleri kullandı:

"Gazze çocuklar için mezarlığa dönüştü. Öldürüldüler, yaralandılar, zorla yerlerinden oldular, güvenlikten, öğrenimden ve oyun oynamaktan mahrumlar. Çocuklukları çalındı ve bir öğrenim yılını daha kaybederek kayıp bir nesil olma yolunda ilerliyorlar."

{ilgili-galeri-68674}

7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da 170'ten fazla çocuk öldü

Lazzarini, işgal altındaki Batı Şeria'da çocukların korku ve endişe içinde yaşadığını, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçlerinin saldırılarında 170'ten fazla çocuğun hayatını kaybettiğini belirtti.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 43 bin 985 Filistinli öldü, 104 bin 92 kişi yaralandı.

Bu saldırılarda, Gazze'de 35 binden fazla çocuk da ebeveynini veya anne-babasından en az birini kaybetti.