Dünyadan Haberler

İsrail soykırımı altındaki Gazze'de çocuklarda yetersiz beslenme vakaları artıyor

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından, İsrail ordusunun hedef aldığı, baskın yaptığı, tıbbi ve insani yardım malzeme girişini engellediği Gazze'nin kuzeyinde yer alan hastanedeki duruma ilişkin Ebu Safiyye'nin açıklamaları paylaşıldı.

Ebu Safiyye, "Hala sıkı bir kuşatma altındayız. İlaç, sağlık ekibi ve yiyecek... Hiçbir şeyin girişine izin verilmiyor. Ambulans ve sivil savunma ekiplerinin hizmet vermesine müsaade edilmiyor" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun dün, hastane yakınındaki "el-Kahlut" ailesine ait evi hedef almasının ardından yardım çağrısı aldıklarını aktaran Ebu Safiyye, "Maalesef hiçbir şey yapamadık, hastaneye kendi çabasıyla gelebilen kurtuldu, kalanlar ise şehit oldu" bilgisini verdi.

Ebu Safiyye, hastanede 85 yaralı çocuk ve kadının bulunduğunu belirterek, bu kişilere en temel seviyede sağlık hizmeti vermekte de sıkıntı yaşadıklarını anlattı.

17 çocuk yetersiz beslenme belirtisiyle acil servise geldi

Yoğun bakımda kalan durumu son derece kritik 6 kişinin olduğunu paylaşan Ebu Safiyye, "Maalesef yetersiz beslenme vakaları yaşanmaya başladı. Dünden bu yana 17 çocuk yetersiz beslenme belirtileriyle acil servise geldi" ifadelerini kullandı.

Ebu Safiyye, durumun gittikçe "felakete" dönüştüğünü vurgulayarak, dün yaşlı bir adamın aşırı su kaybı (dehidratasyon) sebebiyle hayatını kaybettiğini kaydetti.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Ebu Safiyye, tıbbi malzeme, sağlık personeli, bebek maması, yetersiz beslenme tedavilerinde kullanılan ilaçlar gibi ihtiyaçların karşılanması için uluslararası hiçbir tarafın insani koridor açılması adına harekete geçmediğine vurgu yaptı.

İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı

Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim'de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.

Bölge halkını göçe zorlayan İsrail ordusu düzenlediği saldırılarla bir yandan hastaneleri hedef alıp sağlık personelini alıkoyarken, diğer yandan bölgeye tıbbi ve insani yardım girişine de izin vermiyor.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.

"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılarak gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesini öngörüyor

Yunan basını: Bayraktar TB3'ün ilk kalkış ve iniş testi endişe verici

Pronews haber sitesi, Bayraktar TB3 insansız hava aracının TCG Anadolu amfibi hücum gemisinden ilk kalkış ve iniş testlerini başarıyla tamamladığını duyurdu.

Bu testi, Türk savunma sanayiinin deniz kuvvetleri için insansız sistemlerin operasyonel kabiliyetini artırmaya yönelik önemli bir adım olarak nitelendiren site, aynı zamanda bu gelişmeyi Yunan savunma sistemleri açısından "yeni bir endişe verici gelişme" olarak tanımladı.

{ilgili-haber-888908}

Haberde, Türk donanmasından kalkış yapan Bayraktar TB3'lerin gruplar halinde operasyon yapabilme kapasitesine dikkat çekilerek, bu durumun Yunan savunma sistemleri için yeni bir tehdit oluşturacağı öne sürüldü.

Flight haber sitesi, Türkiye'nin şu anda dünyanın ilk insansız hava araçları için tasarlanmış uçak gemisine sahip olduğunu veya çok hızlı şekilde bu noktaya doğru ilerlediğini belirtti.

{ilgili-haber-888851}

"TB3'ün başarısıyla dünya çapında bir ilke imza attı"

Bayraktar TB3'ün TCG Anadolu gemisinden ilk kalkış ve inişini başarıyla gerçekleştirmesini "tarihi test" olarak nitelendiren Sigmalive haber sitesi, testin en dikkat çeken özelliğinin, iniş için herhangi bir destek ekipmanı kullanılmaması olduğunu belirtti.

Haberde, "Bu da Bayraktar TB3'ün teknolojik üstünlüğünü gözler önüne seriyor. Türkiye, Bayraktar TB3'ün başarısıyla dünya çapında bir ilke imza attı" ifadelerine yer verildi.

Diğer savunma odaklı haber sitelerinde de Türkiye’nin yeni nesil deniz platformlarına yönelik insansız hava aracı Bayraktar TB3'ün, TCG Anadolu amfibi hücum gemisinde ilk kez iniş ve kalkış testlerini başarıyla tamamladığı belirtildi.

Haberlerde Baykar tarafından uçuşla ilgili yayınlanan görüntülere de yer verildi.

ABD'nin kuzeybatısını vuran "bomba kasırgası" Washington'da 600 bin kişiyi elektriksiz bıraktı

ABD'nin kuzeybatısında etkili olan "bomba kasırgası" Washington eyaletinde ağaçların devrilip yolların kapanmasına yol açtı.

İtfaiye yetkilileri, bölge sakinlerine evlerinin en alt katına sığınmaları, camlardan uzak durmaları ve gerekmediği sürece dışarı çıkmamaları uyarısında bulundu.

Yetkililer, şiddetli rüzgar ve yağmura yol açan kasırga nedeniyle devrilen bir ağacın altında kalan bir kadının öldüğünü duyurdu.

Pek çok eyalette elektrik kesintileri yaşandı

Washington'da 600 binden fazla kişi kasırga nedeniyle elektriksiz kalırken Oregon'da 15 bin, California'da ise 19 bin kişinin elektriği kesildi.

Hava Tahmin Merkezi, "son yıllarda ülkenin kuzeybatısını vuran en güçlü kasırganın" etkilerinin cuma gününe kadar süreceğini aktardı.

Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesine göre "bomba siklonu", tropik bölgeler ile kutup bölgeleri arasında yer alan bir kasırganın hızla yoğunlaşmasıyla meydana geliyor.

Güney Kore: Kuzey Kore, Rusya'ya ilave obüs ve çoklu roketatar gönderdi

Yonhap'ın haberine göre, Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi (NIS), Rusya'ya konuşlandırılan yaklaşık 11 bin Kuzey Koreli askerin, ekim sonunda Rus birliklerin yanında Ukrayna'ya karşı savaşmaya başladığını açıkladı.

Kuzey Koreli askerlerin cephede aktif görev almasıyla verecekleri kayıpların artmasının beklendiği ifade edilen açıklamada, ölen veya yaralanan Kuzeyli asker sayısını belirlemek için çalışmaların sürdüğü aktarıldı.

Kuzey Kore'nin Rusya'ya ilave obüs ve çoklu roketatar gönderdiği iddia edilen açıklamada, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un Rusya'yı yeniden ziyaret edebileceği aktarıldı.

Kuzey Kore ve Rusya iş birliği

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, haziranda Kuzey Kore'ye resmi ziyarette bulunmuş, taraflar arasında "kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması" imzalanmıştı.

ABD ve NATO'dan ekim sonunda yapılan açıklamalarda, Kuzey Kore'nin Rusya'ya asker gönderdiği ve bunların Ukrayna sınırına yakın Kursk bölgesinde konuşlandırıldığı kaydedilmişti.

İşgalci İsrailliler Batı Şeria'da Filistinlilerin araçlarını kundakladı

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Ramallah kenti yakınlarındaki El-Mezraa el-Garbiyye beldesine baskın düzenledi.

Beldedeki yerleşim yeri Horşa'dan sızan İsrailli grup, Filistinlilere ait 3 aracı ateşe verdi.

Sosyal medyada paylaşılan videolarda El-Mezraa el-Garbiyye'deki araçların alev aldığı görülüyor.

Söz konusu belde Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından su kaynaklarının tahrip edilmesi, evlerin taşlanması, araçların camlarının kırılması gibi daha önce de çok sayıda saldırıya maruz kaldı.

Yaklaşık iki hafta önce Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler Batı Şeria'daki El-Bire kentinde bulunan sanayi bölgesine baskın düzenleyerek Filistinlilere ait 20 aracı yakmıştı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk en az 785 Filistinli hayatını kaybetti.

Biden'ın Ukrayna'ya antipersonel kara mayınları verilmesini onayladığı iddia edildi

The Washington Post gazetesine konuşan, ismi açıklanmayan ABD'li yetkililer, Rusya'nın son günlerde Ukrayna'nın özellikle doğu hattında ilerleme kaydetmesinin ardından Biden'ın, Kiev'in savunmasını güçlendirmek için bazı adımlar atmaya karar verdiğini iddia etti.

Rusya'nın ele geçirdiği Ukrayna topraklarının yeniden Kiev güçlerinin hakimiyetine geçmesini engellemek için mayınladığı bilinirken Ukrayna da Rusya'nın ilerleyişini durdurmak için cephe hattında bazı bölgelere mayın yerleştirmek istiyor.

Biden yönetiminin son haftalarda Ukrayna'nın cephe hatlarına yönelik Rus saldırılarından derin endişe duyduğunu aktaran yetkililer, Rus güçlerinin ilerlemesinin yavaşlatılmasını acil bir ihtiyaç olarak gördüğünü belirtti.

Bir yetkili, "Rusya, kayıplarına bakmaksızın doğudaki Ukrayna hatlarına saldırıyor yani Ukraynalılar açıkça kayıplar veriyor ve daha fazla kasaba ve şehir, düşme riski altında. Bu mayınlar tam olarak bununla mücadele etmek için özel olarak yapıldı" ifadelerini kullandı.

Biden'ın Ukrayna'ya verilmesini onayladığı mayın türünün pil gücünün azalmasıyla günler veya haftalar gibi kısa sürede etkisiz hale gelebilen tipte olduğu için sivillere karşı tehlikeyi azalttığını kaydeden yetkililer, Ukrayna'nın da mayınları yoğun nüfuslu bölgelere yerleştirmeme sözünü verdiğini ileri sürdü.

Diğer bir ABD'li yetkili ise yeni mayınların kullanımının, Ukrayna topraklarıyla sınırlı olacağını ve doğu Ukrayna'ya odaklanılmasının beklendiğini aktardı.

Gazeteye konuşan bir Ukraynalı yetkili ise bu mayınların yaygın şekilde yerleştirilmesiyle gelebilecek potansiyel risklere rağmen bu adımı memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayarak "Rusya zaten bunları kullanıyor" dedi.

İnsan hakları örgütlerinden ABD'nin Ukrayna'ya mayın verme kararına tepki

ABD ve Rusya, antipersonel kara mayınlarının konuşlandırılmasını ve transferini yasaklayan Mayın Yasağı Anlaşması olarak da bilinen Ottawa Sözleşmesi'nin tarafları arasında yer almazken insan hakları örgütleri, ABD'nin Ukrayna'ya bu mayınları verme kararına tepki gösterdi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Kriz, Çatışma ve Silahlar Bölümü Müdür Yardımcısı Mary Wareham, ABD'nin Ukrayna'ya karşı bu adımını "şoke edici ve yıkıcı bir gelişme" olarak değerlendirdi.

Wareham, uzun süre kalıcı olmayan mayınların bile siviller için risk taşıdığına, karmaşık temizleme çalışmaları gerektirdiğine ve her zaman güvenilir şekilde devre dışı bırakılmadığına dikkati çekti.

ABD'nin 2022 itibarıyla yaklaşık 3 milyon antipersonel kara mayını stokunun bulunduğu ifade ediliyor.

Brent petrolün varil fiyatı 72,92 dolar

Dün 73,66 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 73,14 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 10.16 itibarıyla kapanışa göre yaklaşık yüzde 0,3 düşerek 72,92 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 69,34 dolardan alıcı buldu.

ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönem politikalarına ilişkin belirsizlikler, petrol fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.

Fed üyelerinin sözle yönlendirmeleri takip edilirken, Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid, Bankanın faiz indirimlerinin, enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru ilerlediğine olan güveninin işareti olduğunu dile getirdi.

Fed'in büyük mali açıkların enflasyona neden olmasını engelleyeceğini belirten Schmid, ancak bunun daha yüksek faiz oranları anlamına gelebileceğini ifade etmesi, petrol fiyatlarını baskıladı.

Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 59 ihtimalle faiz indireceği, yüzde 41 ihtimalle ise politika faizini sabit tutacağı öngörülüyor.

Yüksek faiz oranlarının, ABD dolarının diğer para birimleri karşısında değer kazanmasına yol açarak petrol talebini azaltacağı düşünülüyor. ABD Dolar Endeksi, önceki işlem seansına göre saat 10.07'de (08.07 GMT) yüzde 0,06 artarak 106,27'ye yükseldi.

Öte yandan, Rusya'nın Ukrayna enerji unsurlarına yönelik düzenlediği saldırılar, piyasa oyuncularının arz endişelerini besleyerek, fiyatların daha fazla düşmesinin önüne geçti.

Rusya Savunma Bakanlığı, ordunun, Donetsk bölgesindeki Novoselidovka yerleşim birimini ele geçirdiğini duyurdu. Dün, Bakanlıktan yapılan açıklamada Rusya Silahlı Kuvvetlerinin Ukrayna'daki eylemleriyle ilgili bilgi verildi.

Son 24 saatte 146 bölgede Ukrayna'nın askeri havaalanı altyapısına, enerji unsurlarına yönelik saldırıların düzenlendiği bildirilen açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna ordusuna ait 648 uçak, 283 helikopter, 36 bin 259 İHA, 586 hava savunma füze sistemi, 19 bin 386 tank ve zırhlı araç, 1490 çok namlulu roketatar, 18 bin 181 obüs ve havan topu ile 28 bin 525 özel askeri aracın imha edildiği kaydedildi.

Brent petrolde teknik olarak 73,21 doların direnç, 70,33 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Los Angeles kentinde Meclis, göçmenlerin korunmasını öngören yönetmeliği kabul etti

Bir yıldan uzun bir süre önce taslağı hazırlanan ve kentteki göçmenleri korumak amacıyla, kent kaynaklarının ve personelinin federal göçmenlik uygulamalarını yürütmek üzere kullanılmasını yasaklayan yönetmelik kararı, ABD'nin California eyaletine bağlı Los Angeles kentindeki Belediye Meclisinde oylamaya sunuldu.

"Sığınak şehir" olarak adlandırılan yönetmelik, mecliste oy birliğiyle kabul edildi.

Meclis üyesi Hugo Soto-Martinez, Los Angeles'ın Göç ve Gümrük Muhafaza İdaresi (ICE) ile hiçbir şekilde iş birliği yapmayacağına dair "çok net bir mesaj" verdiklerini kaydederek, "insanların kendilerini güvende hissetmelerini" amaçladıklarını belirtti.

Öte yandan, Belediye binası önünde toplanan çok sayıda kişi, ABD Başkanlığına seçilen Donald Trump'ın ocakta başlayacak yeni dönem yönetimine ilişkin endişelerini ve kentin göçmen nüfusunu koruma isteklerini dile getirdi.

Los Angeles Belediye Meclisinin bu adımı, seçilmiş Başkan Trump'ın göçmenlere yönelik "toplu sınır dışı etme" vaadinin ardından geldi.

Trump, 18 Kasım'da, Truth Social sosyal medya platformunda kendisini etiketleyerek "Haberlere göre, Trump yönetimi ulusal acil durum ilan etmeye hazırlanıyor ve kitlesel sınır dışı etme programıyla (Joe) Biden'ın işgalini geri çevirmek için askeri varlıkları kullanacak" paylaşımını yapan bir kişiye "Doğru" yanıtını vererek, ülkede bulunan düzensiz göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesi planının, ulusal acil durum ilanını ve orduyu içereceğini teyit etmişti.

ABD'nin 47. Başkanı seçilen Trump, 5 Kasım'da yapılan 2024 Başkanlık Seçimleri kampanyası sırasında, ABD ile savaş halindeki bir ülkeden gelen ve 14 yaş üstü herkesin gözaltına alınarak sınır dışı edilmesine izin veren 18. yüzyıldan kalma "Yabancı Düşmanlar Yasası"nı kullanarak düzensiz göçmenleri toplu olarak sınır dışı etme sözü vermişti.

ABD'den Ukrayna'ya 100 milyon dolarlık askeri ekipman satışına onay

Pentagon'a bağlı Savunma Güvenlik ve İşbirliği Ajansından (DSCA) yapılan yazılı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığının, Ukrayna'ya 100 milyon dolarlık askeri ekipman ve hizmet satışını onayladığı ifade edildi.

Satışın, Ukrayna'nın güvenliğini güçlendireceği kaydedilen açıklamada, Kongrenin bu konuda bilgilendirildiği kaydedildi.

Rusya, Ukrayna'nın ATACMS füzeleriyle saldırdığını açıklamıştı

Amerikan Washington Post (WP) gazetesinin iki kıdemli ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD yönetiminin, Ukrayna'ya, temin ettiği uzun menzilli taktik füze sistemlerinin (ATACMS) sınırlı şekilde Rusya topraklarında kullanma imkanı tanıyacak izni verdiği belirtilmişti.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın Rus toprağı Braynsk bölgesine Amerikan yapımı 6 adet uzun menzilli ATACMS füzeleriyle saldırı düzenlediğini bildirmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması halinde, buna nükleer silahla yanıt verilmesine olanak tanıyan doktrini onaylamıştı.

Araç testinde gizemli kaza: Üç kişi boğularak can verdi

Yonhap haber ajansının bildirdiğine göre, Güney Kore'nin Ulsan kentindeki Hyundai fabrikasında korkunç bir kaza yaşandı.

Ajansın fabrika yetkililerine dayandırdığı haberde, fabrikada gerçekleştirilen araç testi sırasında üç kişinin boğularak can verdiği aktarıldı.

İki kişinin olay anı sırasında hayatını kaybettiği bildirilirken bir kişinin ise önce baygınlık geçirdiği belirtildi.

Egzoz dumanı test odasını doldurdu

Hayatını kaybeden fabrika çalışanlarının, tek bir aracın sığabileceği büyüklükte bir odada çalışırken boğulduklarına inanılıyor.

Yetkililer, ölümlerin araçtan çıkan egzoz dumanlarının odayı doldurması nedeniyle gerçekleştiğine inanıyor.

Şirketten açıklama ve baş sağlığı

Hyundai Motor sözcüsü kazanın ardından yerel medyaya yaptığı açıklamada, "Egzoz gazının dar ve kapalı sürüş testi odasından kaçamaması nedeniyle boğuldukları varsayılıyor, bu oda sadece bir araca sığacak kadar büyük" dedi.

Açıklamasında ölenlerin ailelerine baş sağlığı dileklerini ileten şirket, "Bu kazanın nedenini derhal araştıracağız ve gerekli tüm işlemleri yapacağız. gelecekte bu tür trajik olayların tekrar yaşanmasını önlemek için gereken tüm önlemler alınacak" ifadelerine yer verildi.

COVID virüsü kanser tedavisinde kullanılacak

Hayvan ve insan dokularını kullanan bilim insanları, hastalığa neden olan SARS-CoV-2 virüsünün RNA moleküllerinin, bağışıklık sisteminde kanser karşıtı özelliklere sahip özel bir hücrenin gelişimini tetiklediğini gözlemledi.

Bilim insanlarına göre, "uyarılabilen klasik olmayan monositler" veya "I-NCM'ler" diye bilinen bu özel hücreler kanser hücrelerine saldırıyor.

Araştırmacılara göre bu keşif, kanser tedavisi için yeni bir yol açıyor. Bu hücreler, mevcut tedavilere dirençli kanserlerin tedavisinde kullanılabilir.

Şiddetli COVID-19 tarafından aktive edilen hücrelerin kanserle savaşmak için bir ilaçla uyarılabileceğini bulan bilim insanları, özellikle melanom, akciğer, meme ve kolon kanseri için yanıt gördüklerini kaydetti.

İlerlemiş kanser için umut

Araştırmanın henüz erken aşamalarda olmasına ve etkinliğinin sadece hayvanlarda incelenmesine rağmen, bu yaklaşımın diğer tedavilere yanıt vermeyen ilerlemiş kanserli hastalara fayda sağlamak için kullanılabileceğine dair umut verdiği aktarıldı.

Özel hücreler geliştirilerek geleneksel tedavi yöntemlerinden sonuç alamamış kanser hastaları için potansiyel olarak yeni bir yol oluşturabilir.

Alman vakıf, İsrail'e boykot çağrısı yapan sanatçının ödülünü iptal etti

Vakıf, temmuz ayında yaptığı açıklamada Bridle’ın “mimarlık kuramına olağanüstü katkılarından” dolayı 10 bin euro değerindeki ödüle layık görüldüğünü duyurmuştu. Ancak Bridle, vakıftan pazar günü gelen bir mesajla ödülün iptal edildiğini öğrendi.

Sanatçı, Literary Hub adlı bir edebiyat platformunda ekim ayında yayımlanan ve İsrail'e kültürel boykot çağrısı yapan bir bildiriye imza atmıştı. Bildiride şu ifadeler yer aldı:

"Filistinlilere yönelik ezici baskının suç ortaklığını yapan ya da sessiz gözlemcileri olarak kalan İsrailli kültür kurumlarıyla çalışmayacağız."

Vakıf, ödülün iptaline ilişkin yaptığı basın açıklamasında, sanatçının siyasi görüşlerini ifade etme hakkına saygı duyduklarını ancak İsrail'e yönelik kültürel tecrit çağrısına destek veremeyeceklerini belirtti. Vakıf şu açıklamayı yaptı:

"James Bridle'ı antisemitizmle suçlamıyoruz. Ancak İsrail'e yönelik kültürel tecrit çağrısıyla ilişkilendirilemeyiz."

Almanya Federal Meclisi ve antisemitizmle mücadele politikası

Vakıf, kararın Almanya Federal Meclisi’nde kısa süre önce onaylanan “antisemitizmle mücadele önergesiyle” bağlantılı olduğunu da ifade etti. Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller, Hür Demokrat Parti (FDP) ve Hristiyan Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) desteğiyle kabul edilen önerge, antisemitizmi teşvik eden veya İsrail’in varlık hakkını sorgulayan projelere finansman sağlanmasını yasaklıyor.

Vakıf kurucusunun tartışmalı geçmişi

Bridle, ödülün iptal kararına sert tepki gösterdi ve vakfın Nazi geçmişine dikkat çekti. Vakfın kurucusu olan Alman mimar Erich Schelling, 1937-1945 yılları arasında Nazi Partisi üyesiydi.

Sanatçı, vakfın bu kararla dolaylı olarak kendisini antisemitizmle suçladığını ve bunun vakfın geçmişi göz önüne alındığında “ikiyüzlü ve iğrenç” olduğunu söyledi:

"Her ne kadar bunu açıkça ifade etmeye cesaret edemeseler de bu karar bir antisemitizm suçlamasıdır. Bu da vakfın geçmişi dikkate alındığında kabul edilemez bir durumdur."

Tartışmalar devam ediyor

James Bridle’a yönelik ödül iptali, Almanya’da antisemitizm ve İsrail boykotuna ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ödülün iptali, vakfın geçmişi ve Bridle’ın bildiriye verdiği destek arasındaki bağlantı, kamuoyunda farklı görüşlere yol açmaya devam ediyor.

Gazze yardımları yağmalanıyor: İsrail çetelerle işbirliği mi yapıyor?

Washington Post’un elde ettiği BM iç yazışmalarında, çetelerin katil İsrail ordusundan “pasif destek ve koruma” aldığı ifade ediliyor.

Yazışmada, bir çete liderinin İsrail askerlerinin devriye yaptığı bir bölgede askeri tarzda bir yerleşke kurduğu bilgisi de yer aldı.

BM İnsani Yardım Koordinatörü Muhannad Hadi, durumu şu sözlerle değerlendirdi:

“Gazze’de yasal düzen yok. Bölgedeki güvenlik tamamen çökmüş durumda. İsrail, işgalci güç olarak bu düzeni sağlamakla sorumludur.”

İsrail ordusu ise bu iddiaları reddederek, yağmalara karşı gerekli önlemleri aldığını ve yardımların ulaştırılması için çalıştığını belirtti.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya devam ediyoruz” denildi.

WP’nin haberine göre, Gazze’de insani yardım konvoylarına yönelik saldırılar, organize suç örgütleri tarafından gerçekleştirilirken, bu durum bölgede yardım ulaştırılmasını zorlaştırıyor.

Refah Sınır Kapısı krizi

İsrail’in, Mısır sınırındaki Refah kapısını kapatmasının ardından yardımlar, İsrail kontrolündeki Kerem Şalom sınır kapısına yönlendirildi. Ancak bu bölge, organize suçla bağlantılı Bedevi ailelerin etkisi altında.

Kaçakçılık ve karaborsa

BM yetkilileri, yardım kamyonlarında saklanan kaçak ürünlerin Gazze’de karaborsaya sürüldüğünü belirtiyor. Özellikle sigara kaçakçılığı dikkat çekiyor.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Gazze Direktörü Georgios Petropoulos, bir paket sigaranın Gazze’de 1000 dolara kadar satıldığını ifade etti.

Son yağma olayları

Geçtiğimiz hafta sonu Dünya Gıda Örgütü’ne ait 109 yardım kamyonu yağmalandı.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, yardımların sevkiyat rotasında yapılan ani değişikliklerin güvenlik sorunlarına yol açtığını belirtti.

New York Times’ın aktardığına göre, 109 kamyondan yalnızca 11’i yağmadan kurtulabildi.

İsrail ve Hamas, konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti.

Uluslararası toplumdan çağrı

Uluslararası örgütler, İsrail’in yardım konvoylarını koruma sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini vurguluyor.

Yardımların güvenli bir şekilde ulaştırılmasının, hem organize suç faaliyetleri hem de güvenlik sorunları nedeniyle giderek zorlaştığı ifade ediliyor.

Lübnan, BMGK'ya İsrail'in saldırılarına ilişkin şikayette bulundu

Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Lübnan'ın New York'taki BM Daimi Temsilciliğinin İsrail'in 2 Ekim ile 11 Kasım 2024 tarihleri arasında Lübnan'a düzenlediği saldırıları BMGK'ya şikayet ettiği belirtildi.

Bunun, Lübnan'ın İsrail saldırılarının etkilerini ve yansımalarını belgelemek için BMGK'ya sunduğu periyodik şikayetler kapsamında gerçekleştirildiği kaydedilen açıklamada, uluslararası topluma ve BMGK'ya saldırıları durdurmak için sorumluluk üstlenmeleri ve harekete geçmeleri gerektiği hatırlatıldı.

Şikayet dilekçesinde İsrail'in sahil kenti Batrun'da Lübnanlı İmad Ehmez'i kaçırması, kara saldırılarını sürdürmesi, Yarun, Aytarun Marun er-Ras, Meys el-Cebel ve diğerlerinde olduğu gibi köyleri ve mahalleleri tamamen yok etmesine yer verildiği aktarılan açıklamada, İsrail'in Lübnan ordusunu, sivil tesisleri ve sivilleri hedef almaya devam ettiği vurgulandı.

İsrail'in Baalbek ve Nebatiye'deki tarihi binaları hedef aldığına dikkat çekilen açıklamada ayrıca Sayda ilçesine bağlı Adlun ile Sur ilçesine bağlı Deyr Kanun en-Nehr, Ras el-Ayn ve Ayn Baal'da ambulansları, acil durum merkezlerini ve çalışanlarını hedef alan saldırıların da şikayette yer aldığı aktarıldı.